MÜRŞİD FARZMIDIR ?

21.08.2013 20:28

MÜRŞİD FARZMIDIR ?

                                                    MÜRŞİD FARZMIDIR ?
   EVET.MÜRŞİD FARZDIR.AMA MÜRŞİD HEDEF DEĞİLDİR.NAMAZ,ORUC,HAC,ZEKAT,ZİKİR GİBİ BİR VASITADIR.
   HEDEF NEDİR ?
   HEDEF: “ALLAH’A İNSAN RUH’UNUN ÖLMEDEN EVVEL ULAŞMASIDIR” BU OLAYIN GERCEKLEŞMESİNDE DİĞER İBADETLER GİBİ “MÜRŞİD DE BİR VESİLE BİR ARAÇTIR.
MAİDE/35: Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
   Allah’a dolayısyla onun görevlendirdiği ve emrettiği  kimselere tabi olmayanlar otomatik olarak (isteseler de istemeseler de) ŞEYTAN’A veya ONUN DAVULUNU ÇALANLARA TABİ OLURLAR. (Heva ve heveslerine vahyeden de şeytandır zaten)
İSRA/62,63:(İblis) dedi ki: “Senin görüşüne göre, benim üzerime (benden daha) mükerrem (ikram edilmiş, şerefli) kıldığın kimse bu mu? Eğer beni kıyâmet gününe (kadar) tehir edersen (ertelersen), onun zürriyetinden (neslinden) pek azı hariç, mutlaka bana (kendime) tâbî kılacağım.”
(Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Git! Artık onlardan kim sana tâbî olursa, o zaman muhakkak ki sizin cezanız, eksiksiz bir ceza olarak cehennemdir.”
A'RAF/18:(Allahû Tealâ): “Kınanmış (hor görülmüş) ve kovulmuş olarak oradan çık!” dedi. “Elbette onlardan kim sana tâbî olursa, mutlaka sizin hepinizden cehennemi (tamamen) dolduracağım.”
 SEBE/20:Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.
HAC/3:Ve insanlardan öyle kimseler vardır ki; ilmi olmaksızın, Allah hakkında mücâdele eder ve bütün azgın şeytanlara tâbî olur(lar).

***YA ALLAH İLE İLİŞKİSİ OLAN ONDAN EMİR ALAN “DEVRİN İMAMINA,KAVİM RESULÜNE VEYA BİR MÜRŞİD’E” TABİ OLACAKSINIZ VEYA ALLAH İLE İLİŞKİSİ OLMAYAN ALLAH TARAFINDAN BİR “SULTAN-DELİL” İNDİRİLMEYENLERE TABİ OLMAYA DEVAM EDECEKSİNİZ YERİNİZ DE CEHENNEM OLACAK.

ZUHRUF /23:Ve tıpkı bunun gibi, senden önce bir ülkeye bir nezir(Uyarıcı) göndermiş olmadık ki, onun (o ülkenin) refah içinde olanları: “Muhakkak ki biz, babalarımızı bir ümmet (dîn) üzerinde bulduk. Ve mutlaka biz, onların izlerine tâbî olanlarız.” dememiş olsunlar.

GERCEKTE TABİ OLUNMASI GEREKENLER KİMLERDİR ?   
Allah’a tabi olunması yani Allah’ın tayin ettiği vekillerine resule itaat Allah’a itaattir.Peygamberlere de Peygamber olmayan veli resullere de mürşidlere de İRŞAD yetkisini Allah verir.

ENBİYA/51:Ve andolsun ki daha önce İbrâhîm (A.S)'a rüşdünü (irşad yetkisini) verdik. Ve Biz, onu (irşada ehil olduğunu) bilenlerdik.
***Buhari.9.cild.1409- Benden sonra NEBİ GELMEYECEKTİR.alimler gelecek,Halifeler gelecek onlara tabi olan bana olmuştur.Onlara asi olan bana asi olmuştur.
***Kim zamanın imamına arif olmazsa cahiliyet adetleriyle ölmüş olur.(Sahihi Müslim,Müsnedi Ahmet)
   Namaz kılan kişi,günde enaz 45 defa FATİHA suresini okur.Fatiha da ne diyruz ? “Bizi üzerine nimet verdiklerinin yolu olan sıratımustakime ulaştır”Allahın üzerine nimet verdikleri kimlerdir.

 NİSA/69:Ve kim, Allah'a ve Resûl'e itaat ederse, o taktirde işte onlar, Allah'ın kendilerine ni'met verdiği nebîlerle (peygamberlerle) ve sıddîklerle ve şehitlerle ve salihlerle beraberdirler. Ve işte onlar ne güzel arkadaştır.
Nebiler (Peygamberler),Sıddıklar,Şehidler,Salihler (Allah’ın irşad makamına tayin ettiği MÜRŞİDLER) Hem Fatiha suresini okuyoruz Allah’tan onların yoluna girmeyi istiyoruz hem de “Allah ile kulu arasına kimse giremez veya tabiyet gerekmez”diyoruz bu bir çelişki değimli? O zaman madem istiyoruz gereğini yaparak (Allah’a ulaşmayı dileyerek) Allah’ın tayin ettiği Mürşidimize tabi olmalıyız.

KASAS/50:Bundan sonra eğer sana icabet etmezlerse (senin hidayete erdirme davetine uymazlarsa), bil ki onlar heveslerine tâbîdirler. Allah'tan bir hidayetçi olmaksızın (hidayetçiye değil de) kendi heveslerine tâbî olandan daha çok dalâlette kim vardır? Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.

NİSA/115:Ve kim kendisine hidayet beyan edildikten (açıkladıktan) sonra resûle muhalefet ederse ve mü'minlerin yolunun dışında bir yola tâbî olursa, onu döndüğü yola çeviririz ve onu cehenneme yaslarız. Ve o ne kötü varış yeri.

ALİİMRAN/112: Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah'ın ipine (Sıratı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (Allah'a ulaştıracak olan mürşide) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) Allah'tan bir gazaba uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (Allah'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır.

YASİN/20,21:Ve şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi. "Ey kavmim, (size) gönderilmiş olan resûllere tâbî olun!" dedi. (Tebliğlerine karşılık) sizden ücret istemeyen (bu) kişilere tâbî olun. Ve onlar, mehdilerdir (hidayete ermiş ve hidayete erdirenlerdir).
olmalıyız.

SECDE/24:Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk'ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.

A’RAF/159:Ve Musa (A.S)'ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk'a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.
A’RAF/181:Ve yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki, Hakk'a (Allah'a) ulaştırırlar ve onunla adaletle hükmederler.

HUD/27: O zaman kavminden inkâr eden kimselerin ileri gelenleri (şöyle) dedi: “Biz seni, bizim gibi beşerden başka (olarak) görmüyoruz. Ve bizden aşağı (fakir, zayıf, aciz) olan basit görüş sahibi kimselerden başkasının da sana tâbî olduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilâkis sizleri yalancı zannediyoruz.”

   Peygamber (sav) efendimizle birlikte ona ulaşamadıkları yerde ve daha sonra SAHABEYE tabi olmuşlar.(SAV) Efendimiz benim sahabem gökteki yıldızlar gibidir hangisine tabi olursanız hidayete erersiniz buyuruyor.
ALİİMRAN/20:Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: "Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik. O kitab verilenlere ve ümmîlere: "Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?" de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.

YUSUF/108:De ki: “Benim ve bana tâbî olanların, basiret üzere (kalp gözüyle basar ederek, Allah'ı görerek) Allah'a davet ettiğimiz yol, işte bu yoldur. Allah'ı tenzih ederim. Ve ben, müşriklerden değilim.”
ENFAL/64:Ey Peygamber! Allah, sana ve mü'minlerden sana tâbî olanlara kâfidir.

TÖVBE/100:O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.
Allah hepinizden razı olsun