NEZİRLER-UYARICILAR
NEZİRLER-UYARICILAR
NEZİRLER-UYARICILAR ((Peygamberler (Nebi Resuller),Resuller (Veli resuller),Mürşidler (Ululelbab Veliler.))
BÜTÜN NEZİRLER ALLAH’IN EMRİYLE ALLAH’TAN ALDIKLARI İLİMLE UYARILARINI YAPARLAR.GAYELERİ:”BÜTÜN İNSANLARI UYARMAK,ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEYENLERİ DE MÜJDELEMEKTİR”Zira onlar;”GÜNAHLARI ÖRTÜLEN DOLAYISIYLA DA,SEVAPLARI GÜNAHLARINDAN FAZLA OLDUĞU İÇİN FELAHA ULAŞANLARDIR (Mü’minun/102)”
YUNUS-2- Onlardan bir adama; insanları uyarması, âmenû olanları (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler) müjdelemesi için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki; onlar için Rab'lerinin yanında (katında) sıddîkler makamı vardır. Kâfirler şöyle der: “Muhakkak ki bu, mutlaka apaçık bir sihirbazdır.”
MULK – 26-De ki: “Bu ilim ancak Allah'ın indindedir. Ve ben sadece (Allah'ın azabını) açıkça bildiren bir nezirim (uyarıcıyım).”
A'RAF – 63-Sizi uyarması ve takva sahibi olmanız için, içinizden bir adama, Rabbinizden bir zikrin gelmesine mi şaşırdınız? Ve böylece rahmet olunursunuz.
TALÂK – 10-Allah onlar için çok şiddetli azap hazırladı. Ey âmenû olan ulûl'elbab! Öyleyse Allah'a karşı (daha üst takva ile) takva sahibi olun. Allah size zikri (Kur'ân'ı) indirmiştir.
İBRÂHÎM – 52-Bu (Kur'ân-ı Kerim), O'nunla uyarılmaları ve O'nun (Allah'ın) tek bir İlâh olduğunun bilinmesi ve ulûl'elbabın (sırların sahiplerinin) tezekkür etmesi için insanlara bir açıklamadır.
HER DÖNEMDE BÜTÜN İNSANLARA HİDAYETCİ OLARAK, “ALLAH’A ULAŞIN (O’NA ULAŞMAYI DİLEYİN-O’NA İSTİKAMETLENİN),TAKVA SAHİBİ OLUN,ALLAH’TAN BAŞKASINA KUL OLMAYIN YALNIZ O’NA KUL OLUN”DİYE UYARAN NEZİRLER MUTLAKA GELMİŞTİR VE GLECEKTİR.BUNLAR; PEYGAMBERLER,PEYGAMBERLERİN OLMADIĞI DÖNEMLERDE DEVRİN İMAMI OLAN VELİ RESULLER,HER KAVİMDEKİ VELİ RESULLER VE ALLAH’IN TAYİN ETTİĞİ MÜRŞİDLERDİR.
*RAD - 7 : Ve kâfirler derler ki: “O'nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” Sen, sadece bir uyarıcısın ve bütün kavimler için hidayetçi vardır (zamanın her parçasında ve bütün kavimlerde).
NİSA - 165 : (Onlar) müjdeleyici ve uyarıcı resullerdir ki, insanların, resûllerden sonra Allah'a karşı (bizi uyaran ve müjdeleyen bir resûl gelmedi diye) hüccetleri (delilleri) olmasın. Ve Allah, Azîz'dir, Hakîm'dir.
HUD – 2-3-(Bu kitap), Allah'tan başkasına kul olmamanız içindir. Muhakkak ki ben, O'ndan (O'nun tarafından) sizin için bir uyarıcı ve müjdeleyici olarak
Ve Rabbinizden mağfiret istemeniz, sonra O'na tövbe etmeniz, belirlenmiş bir zamana kadar sizi güzel bir meta ile metalandırması (geçindirmesi) ve her fazl sahibine, fazlını vermesi içindir. Ve eğer (geri) dönerseniz o zaman ben, büyük günün azabının sizin üzerinize olmasından korkarım.
*ŞUARA – 208-Ve hiçbir kasabayı, nezirler olmadıkça (ona nezirler göndermedikçe) helâk etmedik.
*FATIR – 24-Muhakkak ki Biz seni, hak ile müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olarak gönderdik. İçinden bir nezir gelip geçmiş olmayan hiçbir ümmet yoktur.
ZARİYAT – 50-51-Öyleyse Allah'a firar edin (kaçın,Ulaşın ve sığının). Muhakkak ki ben, sizin için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.Ve Allah ile beraber başka ilâhlar kılmayın. Muhakkak ki ben, sizin için O'ndan (Allah tarafından gönderilmiş) apaçık bir nezirim.
NEZİRLER KİMLERİ UYARABİLİR ?
NAZİAT - 45 : Sen sadece, O'na huşû duyan, O'ndan korkanlar için bir uyarıcısın.
YASİN - 11 : Sen sadece zikre tâbî olanı ve gaybte Rahmân'a huşû duyanı uyarırsın. Öyleyse onu mağfiret ile (günahların sevaba çevrilmesiyle) ve "kerim ecir" ile müjdele.
35 / FATIR - 18 : Ve yük taşıyan birisi (bir günahkâr) başka birinin yükünü (günahını) yüklenmez. Eğer ağır yüklü kimse, onu (günahlarını) yüklenmeye (başkasını) çağırsa bile ondan hiçbir şey yükletilmez, onun yakını olsa dahi. Sen ancak gaybte Rabbine huşû duyanları ve namazı ikame edenleri uyarırsın. Ve kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse), o taktirde bunu sadece kendi nefsi için yapar. Ve dönüş Allah'adır (Nefs tezkiyesi ile ruh Allah'a döner, ulaşır).
NEZİRLERE KARŞI GELENLER,YALANLAYANLAR:
*MULK – 8-9-10-(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Oraya herbir grup atılışında onun (cehennemin) bekçileri onlara: “Size nezir (uyarıcı) gelmedi mi?” diye sordu.
Onlar (cehenneme atılanlar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”
Ve: “Eğer biz işitmiş veya akıl etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler.
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Artık ateş ehli (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.
*SAFFAT – 68-69-70-71-72-73-Sonra muhakkak ki onların mercileri (dönüşleri), kesinlikle cehennemedir.Muhakkak ki onlar, babalarını (atalarını) dalâlette buldular.Onlar, onların (babalarının) izleri üzerinde koşuyorlar(dı).Andolsun ki, onlardan önce, evvelkilerin çoğu (da) dalâlette idiler. Ve andolsun ki, onlara nezirler (uyarıcılar) gönderdik. O zaman uyarılanların akıbetleri nasıl oldu, bak!
*SEBE – 34-Ve Bizim nezir göndermediğimiz hiçbir yer yoktur. Her karyenin (ülkenin) refah içinde olanları (ileri gelenleri): "Muhakkak ki biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edenleriz." demekten başka bir şey söylemediler
*FATIR – 37-Ve onlar, orada feryat ederler: “Rabbimiz bizi (buradan) çıkar, yapmış olduklarımızdan başka (amel) salih amel yapalım.” Size orada (dünyada), tezekkür etmek isteyen kimsenin, tezekkür etmesine yetecek kadar bir ömür vermedik mi? Size nezir gelmedi mi? O halde (azabı) tadın. Artık zalimler için bir yardımcı yoktur.
*KAF – 2-Hayır, kendilerinden bir nezirin onlara gelmesine şaşırdılar. Bunun üzerine kâfirler: “Bu şaşılacak bir şey.” dediler.
Allah hepinizden razı olsuN